17. Gün (26 Eylül):
Adrasan- Olimpos-Çıralı-Yanartaş
Bugün Musa dağına
tırmanacağız yaklaşık 0m-700m. lik bir tırmanış. Sabah erkenden kalkıp
hazırlanıyoruz. Nefis çam ormanlarında yürüyüşümüz devam ediyor. Karşımıza bir
çoban çıkıyor. O da Musa dağına çıkıyor, keçileri varmış onlara bakmaya
gidiyor. Biz çantaları yüklenirken o yanındaki arkadaşıyla fırlayıp gidiyor; ancak
zirvede görebiliyoruz onu. Adam keçi gibi gidiyor. Neyse zirvede Çıralı
manzarası beklerken yanmış ağaçları görmek bizi üzüyor. Bu bölgede geçen sene
yangın çıkmış ve maalesef ormanların bir kısmı kül olmuş. Lütfen mecbur
kalmadıkça ateş yakmayın, yakarsanız da önlem alın! Musa dağından sonra iniş
başlıyor hızlı ve keyifli şekilde sık çalıların ağaçların arasından Olimpos’a
iniyoruz. Klasik bir şekilde nar suyumuzu içip gözlemeleri yedikten sonra
Olimpos sahile gidiyoruz. Denizin tadını çıkardıktan sonra, geçen sene kaldığım
ve memnun ayrıldığım Çıralı Flora pansiyona gidiyoruz. Kişi başı 50 TL (Oda
kahvaltı) anlaşıp odalara yerleşiyoruz. Sonrasında bakkaldan yiyecek içecek
bişeyler alıp Yanartaş’a gidiyoruz. Yanartaş girişi 6 TL, geçen sene de buraya
ücret ödemeden girmiştim bu sene de 4 kişi için 24 TL ödeyecek değilim. İnsanları
salak gibi dizip soymak çok anlamsız geliyor. Hemen arka taraftan dolanıp
parkura giriyoruz 10dk. lık tırmanış ile Yanartaş’dayız. Buradan sonra keyif
bizimdir, çoğunluğunu yabancı turistlerin oluşturduğu yürüyüş parkurunda
Yanartaş içinde pek Türk göremiyoruz. Mantık ne var işte doğalgaz çıkıyor biri
kibrit çakmış o kadar deyip küçümseyen zihniyeti anlamak pek mümkün değil. Zaten
aynı kafa, havada uçan sihirbaz için kesin altında ip vardır diyenle aynı..
Yanartaş için pansiyonlar bisiklet imkanı sağlıyor bizim pansiyonda 10 TL.
karşılığında bisikleti bize verdi; ancak hurda durumda olduğu için ilerlemek
pek mümkün olmadı, neyse dönüş yolunda da bizi yolda bırakmadan geldik artık
dinlenme zamanı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder