1 Kasım 2016 Salı

Likya Yolu Günlüğü 3. Gün (Kirme-Faralya-Kabak Koyu)



3. Gün (12 Eylül): Kirme-Faralya-Kabak Koyu

Gün Batımı Restaurant sahibi Ali Rıza Bey nefis kahvaltımızı hazırlıyor ve sabah 8:30-9:00 arası yürüyüşümüze başlıyoruz. Kendisi konaklama için ücret almıyor, sabah akşam yemeği ve akşam içtiğimiz kolalar dahil 2 kişi için 65 TL. ücret alıyor, doğrusu çok insaflı hele de sonradan karşımıza çıkacak olan Ahmet amcanın yanında bedava, ilerleyen günlerde tüm sahtekarları deşifre edeceğim J
Kirme köyünden Faralya’ya doğru yürüyoruz, yol iniş şeklinde keyifli bir parkur ile devam ediyor. Faralya’da konaklama imkanları daha fazla. Adrenalin ararsanız ip kullanarak kaya parkurlarından kelebekler vadisine de inebilirsiniz. Ücretsiz kamp yapmak isteyenler Faralya girişinde akan derenin kenarında kamp kurabilirler. Faralya’dan bir şey almayıp, Kabak yolundan devam ediyoruz, Faralya Kabak arası yaklaşık 5km. yürüyüşümüz esnasında Resmiye ve Yasin ile tanışıyoruz. İstanbul’dan gelmişler, gps leri olmadığı için yolu şaşırıp Faralya’yı atlamışlar geri dönüp yemek yedikten sonra Kabağa geleceklerini söylüyorlar. Bu durumu pek anlamasam da işlerine karışmak istemediğim için üstelemiyorum. Tabi sonradan anlatıyorlar geri dönüşün uzun olduğu için vazgeçip Kabak yolundan devam etmişler. Kaş sahilinde hep birlikte dalış yapacağız Yasin ve Res sonradan iyi dostlarımız olacak şimdilik tanımıyoruz : ) Evet bugünlük yürüyüşümüz bitiyor Kabak köyüne geldik, burada dikkat edilmesi gereken, Likya yolu bu bölümde absürt şekilde gereksiz bir dik iniş yapıyor. Kamp yükü ağır olanlar bu yolu tercih etmeyip mutlaka stabilize yolu kullansınlar, sakatlık çıkabilir. Kabak koyuna sağ sahilden iniyoruz 7-8 çadır kurulmuş denizden 30m yüksekteler, doğrusu hoşuma gitmedi çok dik yerler, sahile iniyoruz. Sahil ise bayramın verdiği kalabalıklık ile doğrusu taşıyor. Her türden, tenden insan mevcut. Sahilin sonunda bir ağacın altında zombi gibi dolaşan uyuşturucu bağımlılarını görüyoruz ve şoka giriyoruz. Nasıl yani? Jandarmanın bile gelemediği bu bölgede maalesef uyuşturucu partilerinin verildiğini öğreniyoruz, kimse onlara karışmıyor, onlarda kimseye sataşmıyor. Hoşuma gitmedi!. 20’ li yaşlarda içtiği hapın ya da otun etkisi ile yerdeki küllere gözlerini, yüzünü süren ve simsiyah dolaşan bu gecencik insanlara birilerinin müdahale etmesi gerekiyor; çünkü oraya bayram için gelmiş 16-17’ li yaşlarda çocuklar bulunuyor. Hemen sahilden uzaklaşıyoruz sol sahile doğru tırmanıyoruz orada da çadır yerleri dolu ve çok kalabalık burada benim plan devreye giriyor. Kabak sahilden Likya yoluna girip orman içinde kamp atmak. Yaklaşık 300m. ilerleyip orman içinde çadır kuracağımız yer buluyoruz, Kabak sahilde dip dibe çadırlar 50 TL öderken biz doğayla iç içe ücretsiz kamp atıyoruz. Doğrusu kamp alanına da para ödemeyi anlamsız buluyoruz. Çadırlarımızı kurduktan sonra Kabak denizinin tadını çıkartıyoruz, ardından yemeklerimizi yedikten sonra orman içi kampımıza gidiyoruz. Gece müziğin etkisiyle coşup uluyan insanların sesleri kesildikten sonra çakalların yakaladıkları kuş ya da tavşanı boğmaları ve yemelerinin sesleri geliyor, doğrusu burası biraz fazla doğal geldi en iyisi uyumak :) 


 


  


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder