1 Kasım 2016 Salı

Likya Yolu Günlüğü 20. Gün (Kanyon- Sarıçınar)



20. Gün (29 Eylül): Kanyon- Sarıçınar

Sabah güzel bir kahvaltının ardından yola koyuluyoruz. Kanyondan çıkıp tırmanışa geçiyoruz, zorlu bir etap. Birkaç saatlik tırmanış sonrası küçük bir çeşmeye varıyoruz. Doğrusu yol üzerinde birkaç kamp alanı da gördük bu bölgede konaklayabilirsiniz. Çeşmeyi geçtikten sonra iniş başlıyor ve Kanyonun bitiş noktasını yukarıdan görüyoruz. Ben ve Mehmet kayalardan direk iniş yapıyoruz, Aysun daha iyi bir yol olduğunu söyleyip geri dönüyor ve köprüye yöneliyor. Biz indikten sonra Aysun’u aramaya başlıyoruz, sesle irtibat kesilince tedirgin oluyorum ve indiğim yeri tekrar tırmanıyorum. Ardından aşağıda Aysun görünüyor tabi bu kısım beni biraz kızdırıyor (yine aynı spor gazetesi), tekrar iniyorum. Kanyonda bir işletme var ve genç bir arkadaş bize yardımcı oluyor. Kutu kolanın 5 TL. olduğu işletmede bize 1 lt Kolayı 3 TL den satıyor. Gözlemelerde de indirim yapıyor hatta annanesine tanesi 2 TL den bizim için lavaş pişirtiyor. Bu hareketi bizi şaşırtıyor çünkü yol boyunca bizi yürüyen para olarak gören işletmelerden sonra garipsiyoruz. Sonradan öğreniyoruz ki genç arkadaşımız da bizim gibi yürüyüşçü ve bu bölgede kamplar yapıyor. Suyumuzu tazeledikten sonra bilgi alışverişine devam ediyor. Likyayolurehberi.com sitesinin sahibi Metin Gündüz bize Sarıçınar’da kamp atmamamız konusunda uyarıyor bölgenin vahşi doğası olduğunu belirtiyor tabi vahşi doğa bizim işimiz macera bizi bekliyor deyip yüklerimizi sırtlanıp Sarıçınar’a doğru tırmanmaya devam ediyor. Sarıçınar yolu üzerinde bölgenin su kaynaklarının sağlandığı bolca askıda boru ve su alma yapısını görebiliyorsunuz. Yol üstünde kanyondan 3 km. sonra maslak yapısı mevcut beton kapağı açıp içinden su alabilirsiniz biz öyle yaptık. Sularımızı tekrar tazeledik çünkü Hisarçandır’a kadar su yok!. Kanyon Sarıçınar arası yaklaşık 5 km. 2 saatlik yürüyüşle Sarıçınar kamp alanına ulaşıyoruz. Her yerde domuz izleri mevcut belli ki gece misafirlerimiz olacak. Çadırlarımızı kurup hemen küçük bir ateş yakıyoruz hızlı ve seri şekilde gıdalarımızı tüketip kalanları 50 m. uzağa ağaca asıyoruz. Zor bir gece bizi bekliyor, bildiğin vahşi doğadayız. Gece misafirlerimiz geliyor bir domuz sürüsü. Bağırarak uzaklaştırıyoruz, neyse ki çadırda yiyecek bişey olmadığı için bizi rahatsız etmiyorlar. Eğer doğada çadır kuruyorsanız misafir olduğunuzu unutmayın ve kurallar uyun, doğal hayat size zarar vermeyecektir. Yanınızda kesinlikle silah bulundurmayın, biber gazı yeterli olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder