20. Gün (29 Eylül):
Kanyon- Sarıçınar
Sabah güzel bir
kahvaltının ardından yola koyuluyoruz. Kanyondan çıkıp tırmanışa geçiyoruz,
zorlu bir etap. Birkaç saatlik tırmanış sonrası küçük bir çeşmeye varıyoruz.
Doğrusu yol üzerinde birkaç kamp alanı da gördük bu bölgede
konaklayabilirsiniz. Çeşmeyi geçtikten sonra iniş başlıyor ve Kanyonun bitiş
noktasını yukarıdan görüyoruz. Ben ve Mehmet kayalardan direk iniş yapıyoruz,
Aysun daha iyi bir yol olduğunu söyleyip geri dönüyor ve köprüye yöneliyor. Biz
indikten sonra Aysun’u aramaya başlıyoruz, sesle irtibat kesilince tedirgin
oluyorum ve indiğim yeri tekrar tırmanıyorum. Ardından aşağıda Aysun görünüyor
tabi bu kısım beni biraz kızdırıyor (yine aynı spor gazetesi), tekrar iniyorum.
Kanyonda bir işletme var ve genç bir arkadaş bize yardımcı oluyor. Kutu kolanın
5 TL. olduğu işletmede bize 1 lt Kolayı 3 TL den satıyor. Gözlemelerde de
indirim yapıyor hatta annanesine tanesi 2 TL den bizim için lavaş pişirtiyor.
Bu hareketi bizi şaşırtıyor çünkü yol boyunca bizi yürüyen para olarak gören
işletmelerden sonra garipsiyoruz. Sonradan öğreniyoruz ki genç arkadaşımız da
bizim gibi yürüyüşçü ve bu bölgede kamplar yapıyor. Suyumuzu tazeledikten sonra
bilgi alışverişine devam ediyor. Likyayolurehberi.com sitesinin sahibi Metin
Gündüz bize Sarıçınar’da kamp atmamamız konusunda uyarıyor bölgenin vahşi
doğası olduğunu belirtiyor tabi vahşi doğa bizim işimiz macera bizi bekliyor
deyip yüklerimizi sırtlanıp Sarıçınar’a doğru tırmanmaya devam ediyor. Sarıçınar
yolu üzerinde bölgenin su kaynaklarının sağlandığı bolca askıda boru ve su alma
yapısını görebiliyorsunuz. Yol üstünde kanyondan 3 km. sonra maslak yapısı
mevcut beton kapağı açıp içinden su alabilirsiniz biz öyle yaptık. Sularımızı
tekrar tazeledik çünkü Hisarçandır’a kadar su yok!. Kanyon Sarıçınar arası
yaklaşık 5 km. 2 saatlik yürüyüşle Sarıçınar kamp alanına ulaşıyoruz. Her yerde
domuz izleri mevcut belli ki gece misafirlerimiz olacak. Çadırlarımızı kurup
hemen küçük bir ateş yakıyoruz hızlı ve seri şekilde gıdalarımızı tüketip
kalanları 50 m. uzağa ağaca asıyoruz. Zor bir gece bizi bekliyor, bildiğin
vahşi doğadayız. Gece misafirlerimiz geliyor bir domuz sürüsü. Bağırarak
uzaklaştırıyoruz, neyse ki çadırda yiyecek bişey olmadığı için bizi rahatsız
etmiyorlar. Eğer doğada çadır kuruyorsanız misafir olduğunuzu unutmayın ve
kurallar uyun, doğal hayat size zarar vermeyecektir. Yanınızda kesinlikle silah
bulundurmayın, biber gazı yeterli olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder